Konuşmayı metne dönüştürme, metinden sese çevirme gibi yapay zeka seslendirme uygulamaları en çok sosyal medyada ilgi görüyor. Özellikle ünlü seslerini taklit eden Generative AI araçları bu listede başı çekiyor.
Peki tüm bu uygulamalar, ses teknolojilerinin geleceğini nasıl şekillendirecek? Ve en önemlisi de gerçek ve sahte içeriklerin arasındaki çizgi bulanıklaştığında güvenilir bilgiye ulaşmak nasıl mümkün olacak?
Yapay zeka hayatımızı kolaylaştırıyor ama aynı oranda da zorlaştırıyor. Çünkü birçok sektörde insan uzmanlar yerine artık yapay zeka tercih edilir oldu. Microsoft tarafından açıklanan yapay zekaya en fazla maruz kalan meslekler listesinde neredeyse hayatın tüm alanlarına etki eden birçok meslek yer alıyor.

Ama bunlar arasında yapay zekadan en çok etkilenen meslek “seslendirmenlik”. Bir diğer deyişle seslendirme sanatçıları. Çünkü Elevenlabs ve HeyGen gibi yapay zeka uygulamaları, artık bir metni saniyeler içerisinde ton, hız, vurgu, dil gibi ayarlanabilir detaylara dikkat ederek insana benzeyen bir sese dönüştürebiliyor.
Sosyal medya, reklamcılık ve pazarlama gibi alanlarda sıkça kullanılan yapay zeka seslendirme araçları hem kolay kullanımı hem de düşük maliyetiyle içerik üretim sürecini hızlandırıyor. Bilhassa ses teknolojilerinin bu denli geliştiği bir dönemde dinlediğimiz sesin ardında bir insan mı yoksa yapay zeka mı olduğunu anlamak önemli bir beceri artık.
Yapay zeka ses teknolojisi epey gelişti. Doğru… Ama insan sesinin o doğal tonu, duygunun doğal olarak dalgalanması ve gerçekçi geçişleri yakalamak o kadar da kolay değil.
Yine de, bu şu anda mümkün olmasa da, gelecek 5 yıl içerisinde yapay zekanın seslendirme dahil birçok sektörde tek söz sahibi olacağını öngörebiliriz.
Yapay Zeka Ses Klonlama İtibarı ve Güveni Zedeliyor mu?
Yapay zeka ses klonlama, ilk başlarda sosyal medyada eğlence amaçlı ünlülerin sesini klonlayıp şarkı söyleten, komik içerikler üreten projelerle gündeme geldi. Ancak zamanla bu teknoloji, reklamcılıktan dolandırıcılığa kadar çok daha ciddi ve riskli alanlarda kullanılmaya başladı.
Özellikle Instagram, Twitter ve TikTok gibi sosyal medya kanallarında, yatırım vaadiyle kullanıcıları dolandırmak için ünlü kişilerin görünüm ve seslerinin taklit edildiği sahte reklamlar yayınlandı ve bu reklamlar her geçen gün daha fazla inandırıcı ve ikna edici bir potansiyele sahip olmaya başladı.

Sesi klonlanan kişilerin hem itibarı hem de güvenilirliğinin zedelendiği ortada! Hatta bu reklamlar yüzünden hedef haline getirilebilirler.
Tüm bu olumsuzluklar bir yana yapay zeka ses klonlama yalnızca kişileri değil, işletmeleri ve markaları da riske sokuyor. Örneğin; yanlış beyanlar, sahte haberler veya manipülatif reklam kampanyaları aracılığıyla insanların algısı kolayca yönlendirilebilir.
Başka bir konu ise seslerin izinsiz kopyalanması, fikri mülkiyet hakları ve ötesindekiler!
Ses, Sadece Bir Araç Değil, Kimliğin İmzasıdır
Bir noktada, mesele yalnızca telif hakkı değil; kişilik hakları, itibar, güven ve emek de işin içinde. Ses, bir sanatçının yıllar içinde oluşturduğu kimliktir hatta bir çeşit imzadır. İzinsiz kopyalandığında telifin ötesinde, kişinin rızasını, emeğini hatta güvenliğini ihlal eder.
İzinsiz Yapay Zeka Ses Klonlamasına Karşı Alınacak Önlemler
Yapay zeka seslendirme konusunda en gerekli önlem yapay zeka dil modellerinin eğitiminde kullanılacak materyallerin tepit edilmesi gerektiğidir. Özellikle telif hakkıyla korunan içerikler yapay zeka dil modellerinin bu içerikleri kullanımı özel izin dahilinde olmalı, açıkça ve özellikle onaylanmadıkça yasak olmalıdır.

Bunlara ek olarak, klonlanmış sesleri ayırt edebilen, görünmez işaretleme ve ses parmak izi gibi dijital filigran şifrelemesiyle çalışan sistemler yaygınlaşmalı. Bu teknoloji, hem sahtecileri hızlı tespit eder hem de hukuki süreç için kanıt niteliği taşır.
Dolayısıyla yapay zeka ses klonlama, eğlenceden doğup reklamcılığa, oradan da dolandırıcılığın aracı haline gelebilen denetimsiz bir teknoloji olarak kullanılıyor. Yetkili merciilerin bu konuda gerekli önlemleri alıp harekete geçmesi, geleceğin teknolojisi olarak lanse edilen yapay zekayı daha sürdürülebilir, emek dostu bir yapıya kavuşturabilir.