Yapay Zeka Kanunu çerçevesinde, son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımıza giren deepfake‘ler, hem heyecan verici hem de endişe verici bir olgu haline geldi. Gerçekten ayırt edilmesi zor sahte videolar, ses kayıtları ve fotoğraflar üretebilen bu teknoloji, eğlence sektöründen siyasete kadar birçok alanı etkiliyor. Ancak bu durum, beraberinde ciddi riskleri de getiriyor. Peki, devletler bu dijital tehdide karşı nasıl bir hukuksal zemin oluşturuyor?
Türkiye, dijital çağda güvenlik, etik ve kişilik hakları ihlalleriyle mücadele adına önemli bir adım attı. TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Av. Halil Öztürk tarafından hazırlanan Yapay Zeka Kanun Teklifi, 3 Eylül 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Bu teklif, yapay zeka teknolojilerinin kötüye kullanımını önlemeyi ve hukuki çerçevesini netleştirmeyi amaçlıyor.

Deepfake Nedir?
Deepfake, yapay zeka ve derin öğrenme algoritmaları kullanılarak oluşturulan sahte medya içerikleridir. Bir kişinin yüzü, sesi veya hareketleri başka bir videoya entegre edilerek, o kişinin gerçekte yapmadığı şeyleri yapıyormuş gibi gösterilmesi sağlanır. Bu teknoloji; eğlenceli filtrelerden siyasi manipülasyonlara, mizah içeriklerinden itibar suikastlarına kadar geniş bir yelpazede kullanılıyor. Ancak özellikle seçim dönemlerinde ve sosyal medya platformlarında ciddi güvenlik riskleri doğurabiliyor. Bu riskler şu şekilde özetlenebilir:
- İtibar Suikastı ve İftira: Bir kişinin yüzü veya sesi kullanılarak sahte açıklamalar, müstehcen içerikler veya suç unsuru taşıyan videolar üretilebilir.
- Sosyal Mühendislik ve Dolandırıcılık: Banka sistemleri, müşteri hizmetleri veya biyometrik doğrulama süreçleri, sahte sesle kandırılabilir.
- Siyasi Manipülasyon ve Propaganda: Siyasi liderlerin sahte konuşmalarıyla kamuoyu yönlendirilebilir. Bu içerikler, sosyal medyada hızla yayılıp gerçekmiş gibi algılanabilir.
- Mahremiyet İhlali ve Şantaj: Özellikle kadınların yüzleri, pornografik videolara monte edilerek hem psikolojik hem hukuki mağduriyet yaratılıyor.
- Gerçeklik Algısının Bozulması: Yeni nesil deepfake’ler, yüz rengi değişimi, nabız atışı gibi fizyolojik sinyalleri bile taklit edebiliyor. Bu da tespit süreçlerini daha da zorlaştırıyor.

Deepfake İçeriklere Yönelik Yapay Zeka Kanunu Düzenlemeleri
Bu dijital tehlikeye karşı Türkiye’de ilk kapsamlı adım atıldı. TBMM’ye sunulan Yapay Zeka Kanun Teklifi, deepfake içeriklere yönelik sert düzenlemeler içeriyor. Teklifte, yapay zeka ile üretilen her içerikte “Yapay Zeka Tarafından Üretilmiştir” ibaresinin zorunlu hale getirilmesi öngörülüyor. Ayrıca, kişilik haklarını ihlal eden sahte içeriklerin 6 saat içinde kaldırılması, aksi takdirde içerik sağlayıcılara 10 milyon TL’ye kadar para cezası ve hapis yaptırımı uygulanması planlanıyor.
TBMM’ye sunulan teklif, deepfake içeriklere karşı şu düzenlemeleri getiriyor:
- Etiket Zorunluluğu: Yapay zeka ile üretilen her içerikte “Yapay Zeka Tarafından Üretilmiştir” ibaresi yer almalı
- İçerik Kaldırma Süresi: Kişilik haklarını ihlal eden içerikler 6 saat içinde kaldırılmalı
- Cezai Yaptırım: Kurallara uymayanlara 10 milyon TL’ye kadar para cezası ve hapis cezası
- Suç Komutu Verenin Sorumluluğu: Yapay zekâya suç unsuru taşıyan komut veren kişiler doğrudan fail sayılacak
- BTK Yetkisi: Seçim dönemlerinde manipülatif içeriklere karşı acil erişim engeli uygulanabilecek

Türkiye, Meclis’e sunduğu kanun teklifi ile dijital çağda güvenlik, etik ve hukuki standartları güçlendirmeyi hedefliyor. Özellikle deepfake ve yapay zeka tabanlı sahte içeriklerin kötüye kullanımına karşı oluşturulan bu yasal çerçeve, bireylerin kişilik haklarını korurken dijital platformlarda şeffaflık ve güven ortamını artırmayı amaçlıyor. Kanun ile birlikte, dijital platformlarda manipülatif içeriklerin hızla tespit edilip kaldırılması zorunlu hâle gelirken, ihlaller durumunda ciddi para ve hapis cezaları uygulanması öngörülüyor.
Türkiye, yalnızca ulusal güvenliği güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapay zeka hukuku ve dijital etik standartlarına uyum sağlama yönünde de önemli bir örnek oluşturuyor. Uzmanlar, yasanın yürürlüğe girmesiyle hem kamu hem de özel sektörde yapay zekâ kullanımının daha güvenli ve etik bir zemine oturacağını, deepfake içeriklerin yayılma hızının ise önemli ölçüde düşeceğini belirtiyor.