Yapay zeka dünyasında yeni bir isim hızla öne çıkıyor: DeepSeek. Çin merkezli bu üretken yapay zeka aracı, performansıyla dikkat çekerken, bazı ülkelerde ciddi güvenlik endişelerine yol açıyor. Özellikle Güney Kore’nin; savunma, dışişleri ve ticaret bakanlıklarında DeepSeek’e erişimi yasaklaması, bu endişeleri küresel ölçekte görünür kıldı. Peki bu noktada sormak gerekiyor: DeepSeek gerçekten sadece bir yapay zeka uygulaması mı, yoksa Çin’in dijital ajandasında stratejik bir araç mı?
Güney Kore’den İlk Ciddi Hamle: Devlet Düzeyinde Yasak
Yonhap Haber Ajansı’nın haberine göre Güney Kore, DeepSeek’e yönelik ciddi kısıtlamalar getirdi. Savunma Bakanlığı, üretken yapay zekaların güvenlik riskleri nedeniyle gerekli önleyici adımların atıldığını duyurdu. Dışişleri Bakanlığı, sistemin güvenlik incelemesinin sürdüğünü belirtirken, Ticaret Bakanlığı ise hükümet cihazlarında DeepSeek’e erişimin geçici olarak engellendiğini doğruladı.
Bu adımların ardında yatan temel kaygı, Çin hükümetiyle veri paylaşımı olasılığı ve kişisel verilerin kötüye kullanımı riskleri.
Yalnız Değil: Diğer Ülkeler de Uyarıda

Güney Kore yalnız değil. Avustralya, DeepSeek’i tüm hükümet sistemlerinden men etti. İtalya, tüketici verilerini korumak için erişimi tamamen durdurdu. İrlanda, AB gizlilik yasaları çerçevesinde DeepSeek’ten detaylı bilgi talep ediyor. Japonya ise hassas verilerle çalışan tüm cihazlarda üretken yapay zeka araçlarını yasakladı.
Bu tablo, dünya genelinde sadece DeepSeek’e değil, Çin merkezli yapay zeka teknolojilerine duyulan ortak bir tedirginliğe işaret ediyor.
DeepSeek’in Arkasında Kim Var?
DeepSeek, Hangzhou DeepSeek Yapay Zeka Temel Teknoloji Araştırma Şirketi tarafından geliştirildi. Her ne kadar ticari bir AR-GE şirketi gibi görünse de, Çin’de faaliyet gösteren teknoloji şirketlerinin hükümetle olan ilişkileri dünya genelinde şeffaflık açısından sıkça sorgulanıyor.
Batı ülkelerinde, Çin menşeli teknolojilere yönelik “devlet bağlantısı” endişesi, Huawei ve TikTok gibi örneklerde olduğu gibi geçmişte de gündeme gelmişti. DeepSeek’e dair artan kuşkular da bu çizgide ilerliyor.
Yapay Zeka mı, Jeopolitik Bir Araç mı?

DeepSeek’in sunduğu hizmetler teknik olarak bir yapay zeka aracı kapsamında değerlendirilebilir. Ancak hizmetin kullanımıyla ortaya çıkabilecek veri toplama, izleme ve analiz potansiyeli; bazı devletlerin bu aracı yalnızca bir yazılım değil, potansiyel bir dijital istihbarat uzantısı olarak görmesine neden oluyor.
Veri, artık sadece teknoloji şirketleri için değil, ülkeler için de stratejik bir silah. Üretken yapay zekalar, sadece bilgi üretmiyor; aynı zamanda kullanıcı verilerini işleyip, dil ve düşünce örüntülerine dair büyük veri oluşturabiliyor. Bu da onları, istemeden de olsa, çok daha büyük bir dijital stratejinin parçası haline getiriyor.
Kuşku Tesadüf Değil
DeepSeek’in yalnızca bir yapay zeka aracı mı yoksa Çin’in dijital gözetim stratejisinin bir parçası mı olduğu sorusu, şu anda yanıtlanması kolay bir soru değil. Ancak küresel ölçekte yaşanan erişim yasakları, bu şüphenin ciddiye alındığını açıkça gösteriyor.
Kullanıcılar ve kurumlar için mesele artık “bu araç faydalı mı?” değil, “bu araca ne kadar güvenebiliriz?” sorusuna dönüştü. Yapay zekanın küresel güç rekabetinde yeni bir cephe haline geldiği günümüzde, DeepSeek örneği bu tartışmanın sadece başlangıcı olabilir.