Bu yazımızda yapay zekanın hukuk alanındaki etkilerini, sunduğu yenilikleri ve gelecekteki potansiyelini ele alacağız. Teknolojinin her alanda hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, hukukta da hangi alanlarda devrim yaratacağını ve hayatımızı nasıl dönüştüreceğini birlikte inceleyeceğiz.
Alan Turing Kimdir? Turing Makinesi Nedir?

Yapay zekanın ve bilgisayar biliminin kurucusu olarak kabul edilen kişi Alan Turing’dir. Kendisi matematikçi, bilgisayar bilimci ve kriptologtur. Geliştirmiş olduğu Turing Makinesi ile makinelerin düşünebilme yetisini anlamaya çalışmıştır. Turing Makinesi modern bilgisayar sistemlerinin temelini oluşturmaktadır. Bilgisayarlar dilimize Bilgi-sayar şeklinde girmiş olsa da ilk olarak Hesaplayıcı ismini almıştır. Yani, bilgisayarların temeli hesaplama üzerine kurulmuştur. Turing Makinesi de bu mantıkla oluşturulmuştur. Makine sonsuz bir bant üzerinde okuyucu kafa ile hareket eder, sembolleri okur ve yazabilir. Belirli durumlar ve kurallar vardır. Örneğin, ‘Eğer şu anda 0 sembolünü görüyorsan, onu 1 sembolü ile değiştir ve bir hücre sağa kaydır’ gibi kurallara dayanarak işlem yapar ve durur. Bu tür kurallar, sistemin nasıl ilerleyeceğini belirler ve belirli bir sonuca ulaşana kadar işlem devam eder.
Leibniz’in Yapay Zeka İle İlgili Hayalleri

Yapay zekanın ve bilgisayar bilimlerinin babası olarak kabul edilen Alan Turing’in yanı sıra, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde Profesör olan Cem Say, 50 Soruda Yapay Zeka adlı kitabında bilgisayar bilimlerinin dedesinin ise Gottfried Wilhelm Leibniz olduğunu vurgulamaktadır. Leibniz hukuk eğitimi almıştır ve diplomatlık, tarihçilik, kütüphanecilik gibi görevler yapmıştır. Boş zamanlarında ise felsefe, matematik ve fizik ile ilgilenmiştir. Aynı zamanda tarihteki ilk bilgisayar mühendislerindendir. Kitaba göre Leibnz 25 yaşına geldiğinde makineler sadece toplama ve çıkarma yapıyordu ve o da bunun için dört işlem yapan bir makine tasarlamak istedi. Makinesi sayesinde Londra Kraliyet Akademisine kabul edildi. Leibniz‘e göre insan akıl yürütürken de hesap yapıyor, bu yüzden de makinelere farklı işler de yaptırılabilirdi. Cem Say “50 Soruda Yapay Zeka” kitabında bilgisayarların avukatlık yapıp yapamayacağı kısmına da değinmiştir. Leibniz bir hukukçuydu ve mantıksal düşüncelerin ve durumların hesaplamasını yapardı. Hukuk kurallardan ve mantıktan ibaret olduğuna göre bilgisayar da hakimlik yapabilir. Leibniz de bunu hayal etmişti.

Leibniz bu konuda haksız değildi. Hukukta yargıç bir yargılama sırasında durumun emsallerine ve ceza kanununa bakarak karar verir. İstisna durumlar elbet vardır fakat insan bile istisna durumlarda tek başına karar alamaz en azından başkalarına danışma ihtiyacı duyar. Bu nokta da yapay zekayı buna göre eğitirsek insandan bile daha iyi karar verebilir. Çünkü insan duygusal bir varlıktır. Evet çoğu zaman mantığını kullanır ancak bazı durumlar mantıklı karar almayı engelleyebilir. Hukuk alanında hakim tek başına karar almaz, kanunlar neyse o. Ama bazı durumlar vardır ki durum tamamen hakimin insiyatifine kalmıştır. Bu durumda yapay zeka önyargısız, adil bir şekilde yargılama yapabilir. Tabi eğitirken önyargılarımızı da ona öğretmezsek!
Günümüzde Yapay Zekanın Hukuk Alanında Kullanımı Ve Potansiyeli

Günümüzde ise hem ülkemizde hem de dünyada bununla hukukta yapay zekanın kullanımı ile ilgili ciddi çalışma örnekleri vardır. Avrupa birliği ve ABD’de mahkeme kararlarının sınıflandırılması ve hukuki metinlerin analiz edilmesi için derin öğrenme teknikleri kullanılıyor. Türkiye’de ise yapay zeka ile suç tespiti ve otomatik cezai yaptırımlar devlet kurumları tarafından uygulanmaya başlandı. Ayrıca ülkemizde yapay zeka ile otomatik hukuki danışmanlık hizmeti de verilmektedir. Bu alandaki bir diğer örnek olan yerli hukuk yapay zeka modelimiz Leagle, avukatlar için tasarlanmış süreçleri otomatikleştirmeye yönelik bir girişimdir. Büyük hukuk büroları ve ülkemizin önde gelen avukatları tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca İstanbul ve Gaziantep baroları ile anlaşma sağladıkları belirtiliyor. Öte yandan, Çin bazı mahkemelerde işlemleri hızlandırmak için yapay zekalı yargıçlar kullanıyor. Bu gelişmeler, hukuk alanında yapay zeka potansiyelinin ne kadar umut verici olduğunu gösteriyor. Ancak, bu durum etik kaygıları da gündeme getirmektedir. Daha adil bir dünyaya doğru adım atabilmek umuduyla.