Yapay Zeka

Gebelik Robotu: Çin’in Gebelikte Devrim Yaratan Robotu

Yapay zeka ve robotik alanındaki çığır açan gelişmeler, bir zamanlar sadece bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz senaryoları birer birer gerçeğe dönüştürmektedir. Bu dönüşümün en sarsıcı örneklerinden biri, Gebelik Robotu Çin’den Gebeliği Baştan Sona Gerçekleştirecek Robot diyebiliriz. Guangzhou merkezli teknoloji şirketi Kaiwa Technology'nin projesi, bir insan bebeğini döllenmeden doğuma kadar taşıyabilen ve tüm gebelik sürecini baştan sona simüle edebilen bir sistem sunmaktadır. Prototipinin 2026'da tanıtılması beklenen bu teknoloji, hem tıp hem de toplum nezdinde derin etik ve hukuki tartışmaları beraberinde getirmektedir.

Hamile Robot

Çinli bilim insanı Dr. Zhang Qifeng ve ekibinin liderliğindeki bu proje, geleneksel gebelik anlayışını temelden sarsmayı hedeflemektedir. Geliştirilen bu insansı robot, karnında yapay bir rahim barındırmaktadır. Bu yapay rahim, anne karnındaki ortamı birebir taklit ederek fetüsün gelişimini sürdürmesi için gerekli tüm koşulları sağlamaktadır. Sistemin işleyişi şu ana bileşenlere dayanmaktadır:

  • Yapay Rahim: Yapay amniyotik sıvı dolu bir tank, fetüsün hareket etmesi ve dış etkenlerden korunması için doğal bir kese görevi görecektir diyebiliriz. Bu sıvı, sıcaklık, nem ve pH seviyeleri gibi kritik parametreleri sürekli olarak optimum düzeyde tutacak şekilde ayarlanabilmektedir.
  • Beslenme ve Atık Yönetimi: Fetüs, özel bir hortum sistemi aracılığıyla besin açısından zengin kan ve diğer gerekli maddeleri almaktadır. Aynı zamanda, diyaliz benzeri bir yöntemle atık ürünler etkin bir şekilde sistemden uzaklaştırılmaktadır. Bu çift yönlü akış, fetüsün sağlıklı bir büyüme ortamında kalmasını hedeflemektedir. 
  • Tam Zamanlı Takip: Robot, gelişmiş yapay zeka algoritmaları sayesinde fetüsün gelişimini 7/24 izleyebilmektedir. Oksijen ve besin seviyeleri, kalp atışı ve diğer hayati fonksiyonlar anlık olarak takip edilerek olası riskler anında tespit edilmektedir. 

Dr. Zhang, bu teknolojinin sadece bir inkübatörden çok daha ileri olduğunu vurgulamaktadır. Ona göre robot, "Gerçek bir insanla etkileşim içinde gebeliği gerçekleştirebilecek" ve döllenmeden doğuma kadar tüm süreci eksiksiz bir şekilde yönetebilecek bir platform sunmaktadır. 

Gebelik Robotu

Yapay Rahim Teknolojisinin Tarihsel Gelişimi

Gebelik robotu fikri, aslında uzun yıllardır süren yapay rahim araştırmalarının mantıksal bir uzantısıdır denilebilir. Bilim insanları, özellikle aşırı prematüre bebeklerin hayatta kalma şansını artırmak için bu alanda çalışmaktadır. 

  • İlk Adımlar: Yapay rahim kavramı ilk kez 1954'te Emanuel M. Greenberg tarafından bir patent başvurusuyla gündeme gelmiştir. Ancak o dönemdeki teknolojik kısıtlamalar, bu konseptin pratiğe geçmesini engellemiştir.
  • Hayvan Deneyleri: Bu alandaki en önemli atılımlardan biri, 2017'de Philadelphia Çocuk Hastanesi'ndeki araştırmacılardan gelmiştir. "Biyotorba" adı verilen bir sistemde, prematüre kuzular haftalarca canlı tutulmuştur. Bu sistem, fetüsün doğal bir plasentayı taklit eden bir makineye bağlı olarak amniyotik sıvı dolu bir torbada gelişimini sürdürmesine olanak tanıyan bir sistemdir diyebiliriz.
  • Fare Embriyoları: Weizmann Bilim Enstitüsü'nden bilim insanları ise 2021'de fare embriyolarını rahim dışında birkaç gün boyunca başarıyla büyütmüştür. Bu deney, memeli embriyolarının laboratuvar ortamında yaşatılabileceğini kanıtlayarak gebelik robotu gibi daha karmaşık sistemlere zemin hazırlamıştır. 

Çin'deki bu yeni proje, mevcut teknolojiyi bir adım öteye taşıyarak süreci döllenmeden doğuma kadar tamamlama hedefiyle öne çıkmaktadır. Bu, sadece prematüre bebeklere umut olmakla kalmayıp, aynı zamanda kısırlık sorununa ve gebelik sürecinin fiziksel yüklerine de yenilikçi bir çözüm sunma potansiyeli taşımaktadır. 

Gebelik Robotunun Ortaya Çıkış Nedenleri

Çin'in bu alanda öncülük yapması tesadüf değildir. Ülke, son yıllarda ciddi bir demografik krizle boğuşmaktadır. Düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfus, hükümeti radikal çözümler aramaya itmiştir denilebilir. Bu bağlamda, gebelik robotu gibi teknolojiler, çocuk sahibi olamayan çiftler için önemli bir alternatif olabilmektedir.

  • Yükselen Kısırlık Oranları: Çin'de kısırlık oranları, 2007'de %11,9 iken 2020'de %18'e yükselmiştir. Bu durum, milyonlarca çiftin çocuk sahibi olma hayalini zorlaştırmaktadır. Gebelik robotu, tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerine yeni bir boyut kazandırmıştır denilebilir.
  • Teknolojik Hız: Çin, yapay zeka ve robotik alanındaki yatırımlarını hız kesmeden sürdürmektedir. Devletin bu teknolojilere verdiği destek, bilim insanlarının cesur ve yenilikçi projelere imza atmasını kolaylaştırmaktadır.
  • Toplumsal ve Ekonomik Etkiler: Robotik gebelik, kadınları gebeliğin getirdiği fiziksel zorluklardan, kariyer kesintilerinden ve potansiyel sağlık risklerinden kurtarabilmektedir. Bu da kadınların iş gücüne katılımını artırarak ekonomik üretkenliği yükseltmektedir denilebilir. 
Gebelik robotu

Etik ve Hukuki Tartışmalar: İnsanlık Nereye Gidiyor?

Gebelik robotu duyurusu, beklenen şekilde dünya genelinde büyük bir tartışma başlatmış ve beraberinde birçok soru getirmiştir. Bu tartışmalar şu şekildedir:

1. Anne-Bebek Bağı ve Psikolojik Gelişim

En büyük endişelerden biri, anne ile bebek arasında kurulan duygusal bağın bu teknolojiyle zedeleneceği yönünde olmuştur. Gebelik, sadece biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda annenin bebeğiyle ilk bağlarını kurduğu, onunla iletişim kurmaya başladığı ve doğum sonrası sürece hazırlandığı psikolojik bir dönemdir diyebiliriz. 

2. Hukuki ve Yasal Çerçeve

  • Ebeveynlik Hakları: Gebelik robotu kullanılarak doğan bir bebeğin yasal ebeveynleri kim olacak? Genetik materyalin sahibi olan çift mi, yoksa robotun sahibi olan şirket mi?
  • Çocuk Hakları: Bu teknoloji, çocukların temel haklarını ne ölçüde güvence altına alacak veya alacak mıdır? Bir robot tarafından dünyaya getirilen çocuk, normal yollarla doğan çocuklarla aynı yasal haklara sahip olacak mı?
  • Ticari Sömürü: Gebelik sürecinin ticarileşmesi, düşük gelirli ailelerin veya dezavantajlı grupların istismar edilmesine yol açabilir mi?

3. Toplumsal Rol ve Kadın Algısı

Feminist düşünürler, uzun yıllar önce yapay rahim teknolojisinin kadınların biyolojik rollerini ve toplumdaki yerlerini yok edebileceği uyarısında bulunmuştu. Gebelik robotu, bu endişeleri yeniden gündeme taşıyor. Eğer gebelik bir robot tarafından kolayca gerçekleştirilebilirse, kadınların annelik rolü nasıl bir dönüşüm geçirecek? Bu durum, cinsiyetler arası rolleri ve beklentileri nasıl değiştirecektir?

Gebelik Robotu

Geleceğe Yönelik Senaryolar ve Beklentiler

Şimdilik bir prototip aşamasında olan bu teknoloji, gelecekte farklı senaryoların kapılarını aralayabilir.

  • Kısırlık Tedavisinde Devrim: Başarısız tüp bebek denemelerinden yorulan veya taşıyıcı anne bulmakta zorlanan çiftler için bu robot, bir umut ışığı olabilir.
  • Tıbbi Risklerin Azalması: Gebelik sürecinde yaşanan preeklampsi, gestasyonel diyabet gibi riskler ve zorlu doğum süreçleri bu teknoloji sayesinde ortadan kalkabilir.
  • İnsanlığın Evrimi: Daha uç bir senaryoda, gebelik robotu insanlığın üreme yöntemlerini kalıcı olarak değiştirebilir. Gelecekte insanlar, doğal yollarla üremek yerine, genetik materyallerini bir robota emanet etmeyi tercih edebilir.

Ancak tüm bu potansiyel faydalar, getireceği etik ve sosyal maliyetleri göz ardı etmemizi gerektirmiyor. Dr. Zhang'ın da belirttiği gibi, teknoloji "olgunlaşma aşamasında". Ancak toplumsal tartışmalar ve yasal düzenlemeler de aynı hızda olgunlaşmak zorunda.

Sizce bu teknoloji insanlığın yararına mı olacak, yoksa doğaya aykırı bir adım mı atılmış olacak?

0 yorum

Henüz yorum yapılmamış.


Yorum bırak

Profilim
Misafir Kullanıcı
@

Dünyayı değiştirmek isterdim, ama bana kaynak kodunu vermiyorlar.

0
Gönderi
0
Takipçi
0
Takip