Teknolojik bir dünyada teknolojik bir hamilelik: Pod Generation!
Teknolojik Evrim ve Yeni Dünya Düzeni
Ağaçların önemsenmediği hatta gençlerin ağaçlardan korkup çekindiği, çocukların kreşte resim çizen robotları izledikleri, kıyafet seçimlerinden psikologlara kadar artık sadece yapay zekaların ve teknolojinin kullanıldığı bir dünya düşünün. Şu an bile geldiğimiz noktadan geleceğin böyle olabileceği düşünmek zor olmasa gerek.
“Sophia Barthes, gelecekten bir fragman niteliğinde film sunar. Film ana karakterlerden biri olan Rachel’ın (Emilia Clarke) uyanmasıyla başlıyor. Onu sabaha hazırlayan kişi ise evin sisteminde olan bir yapay zeka. Yapay zeka, kıyafetlerinin en son hangi gün giydiğini. O gün hangi kıyafeti giymesi gerektiği, içtiği kahveyi hazırlamak gibi bir çok konuda yardım ediyor. Eşi olan bitki bilimci Alvy (Chiwetel Ejiofor), bu yapay zeka ve teknolojinin hüküm sürdüğü. Dünyaya karşı ilgisini ve sevgisini kaybetmiş biri olarak karşımıza çıkıyor.
Alvy bir bitki bilimci olarak dünyada artık herkesin ilgisini kaybettiği doğaya karşı öğrencilerini teşvik etmeye çalışıyor. Öyle ki öğrencilerine ağaçtan incir yemeyi teklif ettiğinde hiç kimse bunu korktuğu için istemiyor.
Rachel ise teknolojik bir firmada bilgisayar üzerinden çalışan bir kadın. İşlerini bir koşu bandında yürürken hallediyor. Çalıştığı odada bulunan yapay zeka ise onun verimliliğini ve modunu her gün ölçüyor ve müdürüne rapor hazırlıyor. Film bu çiftin Pegasus şirketinin sırasında yer kazanmasıyla başlıyor.
Anne-Baba Bağı ve Teknolojik Hormonlar
Kadınların hamileliğinin birçok zorlukla geldiğini ve tüm hayatını etkilediğini biliyoruz. İşte bu dünyada böyle bir durum yok.
Bebek oluşumunun bir hayvanın yumurtlaması gibi bir teknolojik yumurtayla gerçekleştiği ve o teknolojik yumurtayı ister yanında ister evde taşıyabildiği bir dünya. Bu yumurtanın ve bebeğin doğumu için sadece kadının yumurtası yeterli. Fakat bebeğin erkek olmasını istıyorsanız erkek bireyin spermi de gerekiyor. Bebeğin cinsiyetini bile seçebildiğiniz bu yumurtanın içindeki bebek sizin biyolojik bebeğiniz ve 7 haftadan sonra yumurtanın içindeki durumunu bile görebiliyorsunuz. Ona müzikler açabilirsiniz, konuşabilirsiniz, taşıma aracıyla yanınızda bile taşıyabilirsiniz, eve bırakıp işe gidebilirsiniz
Alvy, değişen bu dünyaya ne kadar karşı çıksa da bebeği kabul ediyor. Bebekle annenin bağının bebekle babadan daha büyük olduğunu herkes bilir. Bu teknoloji bunun eşitliğini de sağlıyor. Babası olan Alvy evde durup Pod yumurtasıyla birlikte daha çok vakit geçirdiği için anne hormonları sergilemeye başlıyor. Rachel ise işe giderken bebeği bırakıp sonrasında da yeterli bağı kuramadığından dolayı bebeğin annesi hissine tam ulaşamıyor.
Aynı zamanda bu bebeklerin rüya gördüğü kanıtlanmıştır. Bunun üzerine de yine aynı firma Pod’lara yapıştırılıyor. Bebeğin istenilen rüyayı görmesini sağlayan bir ürün geliştiriyor.
Film, yapay zeka psikologlar konusuna da değinir. İnsan duyguları için psikologa giderken hiç duyguları olmayan bir yapay zeka. İnsan olmayan bir üretim, insanın psikolog ihtiyacını karşılar mı? Anlattıklarımızı ne kadar anlayabilir veya hissedebilir. Yapay zekaya verilen tüm psikolojik bilgiler bize iyi gelmesine yardımcı olabilir mi?
Kimi için distopya kimi için ütopya olan dünyanın geçtiği Pod Generation filmi teknolojide farklı noktalara değinerek geleceğimize farklı bir bakış sunuyor. Siz teknolojik hamileliği nasıl buldunuz?
Filmin IMDb sitesine ve fragmanına buradan ulaşabilirsiniz.
Sen de geleceği Masqotla!
