Yapay zeka, günümüzde sağlık hizmetlerinden finans sektörüne, eğitimden ulaşıma kadar her alanı dönüştürme potansiyeline sahip bir teknoloji olarak öne çıkmaktadır. 2023 yılı itibarıyla, bu alandaki gelişmeler oldukça hızlı bir şekilde ilerlemiştir. Ancak, bu teknolojik dönüşümün merkezinde cinsiyet eşitliği konusu yeterince ele alınmamakta, bu da hem teknolojinin gelişimini hem de toplumsal ilerlemeyi sınırlayan bir faktör haline gelmektedir. STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarında yıllardır süregelen cinsiyet dengesizliği, yapay zeka sektöründe de kendini göstermekte, kadınların bu alanda yeterince temsil edilmemesi, teknolojik yeniliklerin çeşitliliği ve kapsayıcılığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Yapay Zeka Algoritmalarında Cinsiyet Önyargıları
Yapay zeka algoritmalarının geliştirilmesi ve eğitiminde cinsiyet eşitliği eksikliği, bu sistemlerin çıktılarında cinsiyete dayalı önyargıların oluşmasına yol açmaktadır. Örneğin, Amazon’un 2014-2017 yılları arasında kullandığı işe alım algoritması, kadınların özgeçmişlerini otomatik olarak dezavantajlı hale getiren cinsiyetçi bir işe alım algoritmasına sahipti. Bu, algoritmaların cinsiyetçi verilerle eğitilmesinden dolayı benzer önyargıları yansıtmıştır. Cinsiyet eşitsizliğine yönelik var olan bilgiler, kadınların iş ve teknoloji alanlarında fırsat eşitliğine ulaşmalarını engelleyen bir döngüyü pekiştirmektedir. Ayrıca, yüz tanıma teknolojilerinde görülen cinsiyet ve ırk önyargıları, bu sistemlerin kadınları ve azınlık gruplarını doğru bir şekilde tanıma oranının daha düşük olmasına neden olmaktadır. Bu tür önyargılar, yapay zeka teknolojilerinin adil ve kapsayıcı olmasının önündeki en büyük engellerden biridir.
Yapay Zeka Alanında Kadın Liderlerin Öncü Rolleri ve Başarıları
Tarihsel süreçte kadınlar, bilim ve teknoloji alanında önemli başarılar elde etmişlerdir. 19. yüzyılda, dünyanın ilk bilgisayar programcısı olarak bilinen Ada Lovelace’un yazdığı algoritmalar, bilgisayar biliminin temellerini atmıştır. Günümüzde de yapay zeka alanında çalışan kadınlar, Ada’nın mirasını devam ettirmekte ve sektöre önemli katkılarda bulunmaktadırlar:
Fei-Fei Li: Stanford Üniversitesi’nde profesör olan Fei-Fei Li, yapay zeka, makine öğrenimi ve derin öğrenme alanlarında tanınmış bir bilim insanıdır.
Rana el Kaliouby: Duygusal zekayı bilgisayar teknolojilerine entegre etme konusundaki çalışmalarıyla tanınan Rana el Kaliouby, yapay zekanın insan duygularını anlama ve onlara tepki verme kabiliyetini geliştirmeye yönelik önemli adımlar atmıştır. Bu çalışmalar, özellikle eğitim ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda yapay zekanın kullanımını daha etkili ve empatik hale getirebilir.
Regina Barzilay: MIT’de profesör olan Regina Barzilay, kanser teşhisi ve tedavisinde yapay zeka kullanımı üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınmaktadır. Barzilay’in araştırmaları, erken teşhisin önemini vurgulayarak, hastalığın tedavi edilmesinde yapay zekanın rolünü önemli ölçüde artırmıştır.
Şebnem Özdemir: Usight Yazılım ve Yapay Zeka Teknolojileri’nin kurucusu olan akademisyen Şebnem Özdemir, 2018 yılının başlarından itibaren, ekibi ile birlikte derin öğrenme tabanlı “Deep Project” serisi adı altında çeşitli sektörlere yönelik uygulama projeleri geliştirmektedir. Bu projeler arasında özellikle dikkat çeken Deep Classical Art Projesi, yapay zekanın Türk-Osmanlı sanat türleri üzerinden sanat eserleri üretmesine odaklanmış ve bu inovatif yaklaşım, hem yurt içinde hem de uluslararası arenada büyük ilgi görmüştür.
Bu örnekler, kadınların yapay zeka alanında önemli roller üstlenebileceğini ve teknolojinin gelişimine nasıl katkı sağlayabileceğini ortaya koymaktadır. Ne var ki, bu başarılı isimler, sektördeki genel cinsiyet dengesizliği sorununu çözmede yetersiz kalmaktadır. YZ ve STEM alanlarında kadın temsili, halen önemli ölçüde düşük seviyelerde. 2023 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre, STEM işgücünde çalışanların yaklaşık %28’i kadınlardan oluşmaktadır. Bu oran, sektörde kadınların var olduğunu gösterse de, cinsiyet dengesizliğinin hala ciddi bir mesele olduğunun altını çizmektedir.
Cinsiyet Dengesizliğinin Kökenleri
Kadınların YZ iş gücünde yetersiz temsil edilmesi, çok boyutlu faktörlere dayanmaktadır. Kültürel önyargılar ve eğitim sistemlerindeki cinsiyetçilik, kız çocuklarının erken yaşlardan itibaren teknoloji ve mühendislik alanlarından uzaklaştırılmasına yol açmaktadır. İş hayatında ise, teknoloji sektöründeki kadın profesyoneller, kariyer yollarında karşılaştıkları cam tavan engelleri ve iş-yaşam dengesinin sağlanması gibi zorluklar kadınların bu alandaki ilerlemesini engelleyen etkenler arasında yer almaktadır.
İlerlemenin Anahtarı
Cinsiyet dengesizliğini aşmanın yolları çeşitlidir ve bu süreç, eğitim ve farkındalık yaratma, iş yerinde çeşitlilik ve kapsayıcılığı artırma, ve kadın liderlerin rol modeller olarak öne çıkması gibi önemli adımları içerir. Erken yaşlardan itibaren kız çocuklarını STEM alanlarına teşvik etmek ve onlara bu disiplinlerde eğitim almak için gerekli desteği sağlamak önemlidir. Eğitim programlarının cinsiyet önyargılarından arındırılması ve kız çocuklarına yönelik olumlu teşviklerin artırılması, toplumun her kesiminde cinsiyet eşitliğine dair bilinç düzeyini yükseltebilir.
Bununla birlikte iş yerlerinde cinsiyet eşitliğini destekleyecek politikaların benimsenmesi ve hayata geçirilmesi, kadınların sektörde daha fazla temsil edilmesine ve kariyerlerinde ilerlemelerine olanak tanır. Şeffaf işe alım süreçleri, esnek çalışma düzenlemeleri ve kadın çalışanların profesyonel gelişimini destekleyecek mentorluk programları gibi uygulamalar, bu çabanın önemli parçalarıdır. Kadın liderlerin sektördeki görünürlüğünün artırılması, diğer kadınlara ilham kaynağı olur ve yapay zeka alanındaki çeşitliliği teşvik eder. Bu liderler, başarı hikayeleri ve deneyimleriyle, sektördeki diğer kadınlara rehberlik edebilir ve onların kariyerlerini şekillendirmelerine yardımcı olabilir.
Yapay zekanın gelişimi ve uygulaması üzerine cinsiyet eşitliğinin önemli bir perspektif olarak entegre edilmesi, bu teknolojinin potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarmak için önemli bir adımdır. Yapay zeka teknolojisinde cinsiyet eşitliğini teşvik eden politikaların ve pratiklerin uygulanması, teknolojinin adil, kapsamlı ve çeşitli bir geleceğe doğru ilerlemesinin anahtarını oluşturmaktadır. Bu süreçte atılacak her adım, sadece teknolojik ilerlemenin değil, aynı zamanda toplumun da geniş bir çerçevede daha eşitlikçi ve adaletli bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacaktır.
Yapay zeka alanında cinsiyet eşitsizliği sorunlarına rağmen, yapay zekanın etkilediği meslekler arasında cinsiyet ayrımı olmaksızın büyük bir dönüşüm yaşanmaktadır. Detaylı bilgi için “Yapay Zekay ile Değişen Meslekler: Geleceğin Büyük Dönüşümü” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Masqot sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.