Black Mirror çoğumuzun beğenerek izlediği, izlerken hayretlere ve acabaya düştüğümüz o fantastik dizi.. peki biz dizideki yaşanılanları, yaşama evresinde miyiz? Black Mirror, çok başarılı bir dizi olmasının yanı sıra içerisinde pek çok eleştiriyi, öngörüyü ve olasılığı da barındıran distopik bir bilim kurgu dizisi. Çoğumuzun bileceği üzere dizi içerisinde yakın geleceğe ve uzak geleceğe dair kesitler, olaylar yer verilmekte. Teknolojinin karanlık yönlerini yansıtılması ve içinden çıkılamayacak bir büyüme ile insanlığın kontrol altına alınması izleyicileri ürkütmüştü. Yapay zekanın da dizinin belli bölümlerinde yer alması ‘bizim yerimize mi geçecekler, bizi mi yönetecekler?’ sorusunu eminiz ki sordurtmuştur. Bu soru şuan için ‘delice’ gibi gözükse de, bu düşünceyi savunan insan sayısı azımsanacak ölçüde değil. Peki biz gerçekten ‘Black Mirror’ dönemine girdik mi?
Black Mirror Bir Ölçü Değil
Dizi, adı üstünde sadece fantastik bir olay örgüsünden ibaret. Temelinde insanın doğasına dayanan, davranış ve tüketim alışkanlıklarına dayanan bir kurgu olsa da, insanların endişelenme sebebi büyük ölçüde bilinçsiz tüketimlerinin bir yandan farkında olmaları. Teknolojinin büyümesi-gelişmesi, yapay zekanın yükselişi tüketim çılgınlığı.. insanların korktukları şeyin temelinde teknolojinin gelişimi varmış gibi yatsa da, aslında kontrol edilemeyen ve etik değerler dışında büyüyen gelişmelerden korkmaktalar. Dizinin içinde geçen olayların yaşanması çok da yakın gelecekte en azından mümkün gözükmüyor. Fakat insanlık bir gün mutlaka teknolojinin kötü yönlerini de, onu istismar eden yapılarla da karşı karşıya gelecektir. Bunun için yapay zekadan, teknolojiden korkmak yerine bu mekanizmaları istismar edecek, kötüye kullanacak bireylerden ve topluluklardan korunmak önemlidir.
Dizideki Yapay Zeka Bölümleri
Diziyi henüz izlemeyenler için, yapay zekayı konu alan bölümleri öncelikle öneriyoruz. Yapay zeka adına çizilmiş, yazılmış bin türlü kurmaca ve düşünce şekilleri bulunsa da, dizide çok kaliteli bir işleyiş ile alınmış diyebiliriz. İşte sizler için yapay zeka konulu bazı Black Mirror bölümleri:
- “Be Right Back” (Sezon 2, Bölüm 1): Bu bölümde, ölen sevgilisinin yerine bir yapay zeka kullanılarak sanal bir versiyonu yaratılan bir kadının hikayesi anlatılır. Yapay zeka, sevgilisinin dijital bir versiyonunu sağlayarak, onunla olan ilişkisini sürdürmeye çalışır.
- “White Christmas” (Özel Bölüm): Bu bölüm, insanların dijital kopyalarının yaratılarak onların bilinçlerinin birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan bir teknolojiyi konu alır. Bu dijital kopyalar, gerçek insanlar gibi düşünme ve hissetme yeteneklerine sahiptir.
- “Hated in the Nation” (Sezon 3, Bölüm 6): Bir diğer bölümde ise, özellikle sosyal medya üzerinden toplanan verileri kullanarak, bir grup yapay zeka aracılığıyla insanları hedef alan bir dizi cinayeti ele alır. Bu yapay zeka aracılığıyla kontrol edilen arılar, halkın belirli kişilere yönelik nefretini ifade etmek için kullanılır.
Yapay zeka, artık günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda; sosyal medya algoritmalarından, kişisel asistanlara, otomatik sürüş sistemlerine kadar pek çok alanda varlığını hissettiriyor. Bu ilerleme, Black Mirror’ın öngördüğü gibi karanlık sonuçlar doğurabilir mi? Belki de asıl soru, teknolojiyi nasıl yönlendirdiğimiz ve kontrol ettiğimizle ilgilidir.
OpenAI’nin Sora teknolojisi gibi yenilikler, yapay zekanın potansiyelini daha da ileri taşıyor. Metinleri gerçekçi videoya dönüştüren bu teknoloji, eğitimden eğlenceye, iletişimden bilgi paylaşımına kadar pek çok alanda devrim yaratma potansiyeline sahip. Bu, yapay zekanın sadece korkulacak bir güç değil, aynı zamanda insan hayatını zenginleştirebilecek bir araç olabileceğini gösteriyor.
Peki, günümüzde yapay zekanın bu denli gelişmesi, Black Mirror’da gösterilen distopik senaryoların gerçekleşme olasılığını artırıyor mu? Yoksa teknolojiyi etik ve sorumlu bir şekilde yönlendirerek, bu tür olumsuz sonuçlardan kaçınabilir miyiz? Sizin düşünceniz nedir?
Masqot sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
